Jokes in Turkish ! ! !
Jokes in Turkish ! ! !
Üç avukat
trenin ön kompartımanında otururlarken üç tane araştırma mühendisi gelmiş.
Mühendislerin her zamanki gibi parası sınırlı olduğundan tek bir bilet almışlar.
Bunu duyan avukatlar merak etmişler ve nasıl biletçiden kurtulacaksınız diye
sormuşlar. Mühendisler de bekleyin de görün demişler. Vakti geldiğinde üçü
sıkış tıkış trenin tuvaletine sığışmışlar ve biletçi gelip kapıyı
çaldığında bileti kapının altından uzatmışlar. Bu olay avukatların çok hoşuna
gitmiş. Bir hafta sonra meraktan, paraları olduğu halde, üç avukat tek bilet
almışlar. Aynı kompartımana geldiklerinde gene aynı üç mühendis ile
karşılaşmışlar. Ama bu sefer mühendisler hiç bilet almamışlar. Şaşıran
avukatlar nasıl olur deselerde aynı cevabı almışlar. "Bekleyin ve görün".
Zamanı geldiğinde üç aukat trenin tuvaletine girmişler. Hemen sonra bir mühendis
kalkmış ve tuvaletin kapısını çalmış: "Bilet kontrol. Lütfen!"...
FIKRA Listesinin BASINA DÖN !
2. Reha Muhtar'dan inciler
Haber : Mahkumlar tunel kazarak kacar.
R .M. : Mahkumlar kacmak icin mi tunel kazdilar?
Haber : Bir okul muduru cinsel tacizle suclanir.
R. M. : Sen benim sozumu bile kestigine gore kimbilir daha neler yapmissindir.
Haber : Harika Avci kurtaj yaptirmistir.
R.M. : Peki, Bebek simdi nerede?
Alpaslan Turkes'in cenaze toreninin oldugu gun sevgili Reha Muhtar ShowHaber'de soyle
konusur:
Cenaze toreninde sayilari onbinin uzerinde yedibin guvenlik gorevlisi vardi.
Reha Muhtar karisini bogarak olduren adami programina cikariyor. ilk sozu:
Efenim, basiniz sagolsun..
Reha Muhtar anlamakta bazen gucluk ceker:
Dogustan kor oldugunuzu anladim da beyefendi, kucukken de gozleriniz gormuyor muydu onu
soruyorum?
Reha Muhtar, canli yayinda Serafettin Bey'le konusuyor.
- Sayin Serafettin Bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok muydunuz, efenim?
- Yoktum.
- Yoktum diyorsunuz.
- Yoktum diyorum.
- Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var miydin, yok muydun?
- Valla billa yoktum.
- Yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz. Var miydin, yok muydun?
- Vardim efendim..
- Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim, bir doktor lutfen!
Efenim, bir gun daha boyle gecti, efenim.
Iyi gunler, Turkiye!
Her nerede yasiyor ve yasatiliyorsan..
* Bu diyaloglar Hincal Uluc'un Sabah Gazetesi'nde yayinlanan 1.2.1997 tarihli kose
yazisindan alinmistir.
3. Goril
ingiltere´de bir hayvanat bahçesinde soyları tükenmekte olan bir çift goril kalmış
İnsanlar bunları çiftleştirip soylarını kurtarmaya çalışıyorlarmış ki erkek
goril birden olmuş. Ortalık birbirine girmiş. Gazetelere ilanlar verilmiş ve dişi
gorile bir eş bulana büyük ödüller vadedilmiş. Kimsenin elinden bir şey
gelmiyormuş. Herkes çaresiz çaresiz otururken bir Türk çıkmış ve bu işi
halledeceğini ancak 50 bin dolar istediğini söylemiş. Hemen kabul etmişler. Türk
uçağa atlamış önce İstanbul'a sonra da Ankara'ya gelmiş. Ankara´da otobüse
binmiş Pozantı yolu üzerinde bir kahvede inmiş. Kahveye girmiş bakmış bir suru
kamyon şoförü oturuyor. Hepsine şöyle bir alıcı gözüyle baktıktan sonra bir
tanesine 'Sen gel´ demiş. Adam gelmiş, bizimki de ona durumu anlatmış. Böyle böyle
bir durum olduğunu, gorile bir eş aradığını ve adamın bu is için çok uygun
olduğunu ve bunun bedelinin de 40 bin dolar olduğunu söylemiş. Kamyoncu düşünmek
için 1 saat mühlet istemiş. 1 saat sonra dönmüş ve demiş ki : 'Tamam kabul ediyorum
ama 3 şartım var. 1. Hayvani dudaklarından öpmem. 2. Doğacak çocuk erkek olursa
babamın adini koyarım. 3. 40 bin dolarım yok. Taksit taksit öderim´
4. KIRMIZI BASLIKLI KIZ VE HAiN KURT
Baslikli Kız, hasta ninesine götürmek için börek, çörek yapmış ve yola çıkmış. Derken bir ağacın arkasından kurdun burnunu görmüş: - Kurt! Kurt! Gördüm seni, çık oradan! demiş Kırmızı Başlıklı Kız... Kurt "Hey Allahım!..." demiş, çıkmış... Biraz daha yürümüş, derken taşın arkasından kurdun kulaklarını görmüş: - Kurt! Kurt! Gördüm seni, çık oradan! demiş Kırmızı Başlıklı Kız yine... Kurt "Hey Allahim!..." demiş, çıkıp gitmiş... Biraz sonra kütüğün arkasından kurdun kuyruğunu görmüş: - Kurt! Kurt! Gördüm seni, çık oradan! demiş Kırmızı Başlıklı Kız... Kurt da sinirli sinirli demiş ki: - Ulan gördüysen gördün, bi sıçtırtmadın be!
5. Mavili...
Adamın biri arabaya binip orman yoluna girer. İleride birisi onun el hareketi ile durmasını ister. Adam arabasıyla yaklaştığı zaman bakar ki adam tepeden tirnağa kırmızı giyinmiş, arabasinin camini hafif aralayip hayirdir arkadas ne istiyorsun? diye sorar.Kirmizili adam derki; Beyefendi ben bu ormanin kirmizili ibnesiyim, uzun zamandir agzima bir lokma almadim bana yiyecek birseyler verirmisiniz? Adam hafif bir tebessumle yanindaki sandavici kirmizili adama uzatir ve iyiaksamlar diyerek oradan ayrilir.Az ilerde gol yolu vardir.Oradanda birkisi el isaretiyle onun durmasini ister.Adam tekrar cami aralayarak bakarki bu da tepeden tirnaga sari giyinmis ve sorar hayirdir arkadas sarili adam aynen soyle der: Beyefendi ben bu golun sarili ibnesiyim. Yaninizda icecek bir suyunuz varsa verirmisiniz.Adam yanindaki kutu kolayi uzatarak hafif bir tebessumle iyi aksamlar der ve yoluna devam eder.Daha sonra asfalt yoluna cikar.Hizla ilerlerken yine yolun kenarinda el isareti yapan bir sahis gorur. Yaklastigi zaman bakarki bu da tepeden tirnaga mavi giyinmis.Bu sefer adam arabayi durdurur, el frenini ceker hizla disari cikar ve aynen soyle der: Soyle bakalim asfaltin mavili ibnesi sen ne istiyorsun? Adam ehliyet ruhsat beyefendi der..!!
6. Tebesir
Olay ODTU'de oluyor ve gercek: ODTU de anfilerin arkada iki kapisi var (Muhtemelen U3). Bir derste hoca tebesirin bitmek uzere oldugunu soyleyip arkada uyuklayan bir tipi 'oglum yan siniftan tebesir al da gel' diye uyandirmis. O da 1. kapidan cikmis. Az sonra 2. kapidan girip 'Hocam beni yan siniftan gonderdiler fazla tebesir var mi?' demis. Hoca da farketmemis 'Yaa az evvel ben de birini gonderdim bizde de yok'. cocuk cikmis az sonra 1. kapidan girmis 'Hocam tebesir yokmus' demis. Hoca da 'Napalim idare edelim artik' deyip derse devam etmis.
7. Temel & Muz
Temel yolda yuruyormus ve bir muz kabugu gormus. "Hay sektor" demis, "Yine mi dusucez".